Paylaşmak , ne güzel bir duygudur. Hayatta uygun gördüğümüz her şeyi paylaşabiliriz insan olarak. Acımızı, sevincimizi, zamanımızı, düşüncelerimizi...
Hayat arkadaşınızla bir hayatın paylaşımı daha farklıdır elbette. Hayatı anlamlandırmak için paylaşmak zorunlu hale gelır. Ama aynı zamanda bu bir sorumluluktur. Sevgi ne kadar güçlü ise paylaşım da o denli güçlenir. İkili hayatlar teke dönüşür, her şey bütünlük içinde algılanır.
Acısıyla, tatlısıyla, umuduyla, umutsuzluğuyla paylaşılır hayatlar. O zaman empati en güçlü hale gelir, vazgeçilmez olur. Bazen mevsime göre verilecek doğal çiçekler bağlantıya güç katar ;narenciye çiçekleriyle bezenmiş bir küçük dal, baharın simgesi papatya, ince, narin çiçekleriyle yasemin... Bu inceliktir, sevdiğini vurgulamaktır. Çiçek bir semboldür, amaç pahalı çiçekler almak değil, gönül almaktır.
Eskiler "tek yastıkta eskiyin" derlerdi. Şimdi baş yastıkları da çiftleşti.El ele, omuz omuza yaşlanmayı dilemekten başka ne kalıyor geriye? Bir kadın eşinin sevdiği yöresel yemekleri pişirerek mide ile kalp arasındaki yolu kısaltıyorsa, yuvasında fark yaratıyordur.
Paylaşımı, beraberlik ihtiyacını en çok da sağlıksız günlerde, hastalıklarda hissederiz. İnsan ,insanın acısını alır gerçekten. Gözden akan bir- iki damla yaş acıyı belirginleştirir. Seven insan bu durumu anında farkeder. Ateşten yanan alına kondurulan serin bir öpücük o anda dünyalara bedeldir. Öksürüyorsa sizin de nefesiniz tıkanır adeta. Bazı geceler kaygıyla sessizlikte nefesini dinlersiniz. İçi titrer insanın.
Hasta insan , yanıbaşındaki insanın elini tutmak ister.
Adeta ondan güç alır. Dayanışmanın en güzel örneğidir bu. Aynı zamanda kalpten kalbe en kısa yoldur. İyi günde, kötü günde içten gelen duru, saf sevgiye nasıl da ihtiyaç duyar insan. Bu sevgiyle can bulur...
Acısıyla, tatlısıyla, umuduyla, umutsuzluğuyla paylaşılır hayatlar. O zaman empati en güçlü hale gelir, vazgeçilmez olur. Bazen mevsime göre verilecek doğal çiçekler bağlantıya güç katar ;narenciye çiçekleriyle bezenmiş bir küçük dal, baharın simgesi papatya, ince, narin çiçekleriyle yasemin... Bu inceliktir, sevdiğini vurgulamaktır. Çiçek bir semboldür, amaç pahalı çiçekler almak değil, gönül almaktır.
Eskiler "tek yastıkta eskiyin" derlerdi. Şimdi baş yastıkları da çiftleşti.El ele, omuz omuza yaşlanmayı dilemekten başka ne kalıyor geriye? Bir kadın eşinin sevdiği yöresel yemekleri pişirerek mide ile kalp arasındaki yolu kısaltıyorsa, yuvasında fark yaratıyordur.
Paylaşımı, beraberlik ihtiyacını en çok da sağlıksız günlerde, hastalıklarda hissederiz. İnsan ,insanın acısını alır gerçekten. Gözden akan bir- iki damla yaş acıyı belirginleştirir. Seven insan bu durumu anında farkeder. Ateşten yanan alına kondurulan serin bir öpücük o anda dünyalara bedeldir. Öksürüyorsa sizin de nefesiniz tıkanır adeta. Bazı geceler kaygıyla sessizlikte nefesini dinlersiniz. İçi titrer insanın.
Hasta insan , yanıbaşındaki insanın elini tutmak ister.
Adeta ondan güç alır. Dayanışmanın en güzel örneğidir bu. Aynı zamanda kalpten kalbe en kısa yoldur. İyi günde, kötü günde içten gelen duru, saf sevgiye nasıl da ihtiyaç duyar insan. Bu sevgiyle can bulur...




0 Yorumlar